10 Mayıs 2013 Cuma

Kıbrıscık Tarihçe

 Kıbrısıcık Adı

Kıbrıscık İlçesi'ne ait ilk bulgular M.S. 100. yıla kadar uzanmaktadır. W.M. Ramsey'e ve tarihçi Plinius'un yol haritasına göre, ilçe ilkçağda Siberis denen ırmağı (şimdiki adı Aladağ çayı) oluşturan kollardan Uludere'nin kenarında yer almaktadır. Siberis adının bir diğer söyleniş biçimi Kyberis'tir. Kuwa yada Suwa ön takısı (Hitit) dilinde "İyi, güzel, kutlu, kutsal" anlamına gelir. Siberis (Kyberis) kelime olarak, "Kutsal gürsu" demektir. Buradan yola çıkarak Kıbrıscık adının da Kyberis'den geldiğini söylemek mümkündür.

Başka bir rivayete göre,Orta Asya'dan Şonguryum denilen bölgeden Kara Tatarlar göçle gelip Kayseri civarına yerleşmişlerdir. 1402 Ankara Savaşından önce Yıldırım Beyazıt Kara Tatarların gençlerini ordusuna katmıştır.Ankara Savaşında Timur ile Yıldırım Beyazıt arasındaki mücadelede hangi tarafta savaşacakları konusunda kararsız kalmışlardır. Timur’un ordusunda bulunanların kendi dil ve göreneklerine yakın olduğunu görürler ve Timur tarafına geçerler. Savaş sonunda Timur, Kara Tatarlardan Karadoğan Bey'e ve çevresindekilere Bolu'nun güneyini verir. Kara Tatarlar Kıbrıscık ve çevresine yerleşirler. Daha sonra Karadoğan Bey 40 kişilik bir asker grubuyla Bolu'ya gelerek Timur'un hazinesine göz diker. Bunu Timur fark eder. Kıbrıscık'a çekilen Karadoğan Bey, Timur'un tehditlerine karşı "Kır bizni ketmeyiz" der. Bu sözden dolayı ilçe Kıbrısçık adını alır. İlçe Merkezine de Karadoğan adı verilir.

Kurtuluş Savaşında Kıbrıscık

Milli Mücadele yıllarında T.B.M.M Hükümetine karşı 13 Nisan-31 Mayıs 1920 tarihleri arasında gerçekleşen Düzce ve Bolu ayaklanmalarında, isyanları bastırmak için görevlendirilen Arif Bey kumandasındaki Kuvay-ı Milliye birlikleri, Beypazarı çevresinde, güneybatıdan gelen isyancıları yenilgiye uğratmıştır. Kıbrıscık çevresine gelen Arif Bey komutasındaki birlikler buradan güç alarak kuzeye doğru yürümüş ve buralarda bulunan isyancıları temizleyerek Ilıca (Karacasu) tarafından Bolu’ya girmişlerdir. İsyancılar Bolu’da tutuklanarak Hıyanet-i Vataniye Kanunu uygulanmıştır. (M. Zekai Konrapa Bolu Tarihi)
Yine arşivlerden edindiğimiz bilgiler ışığında, daha sonra Düzce’den yetişen İstanbul Hükümeti kuvvetleri ile Kuvay-i Milliye kuvvetleri arasında sabahtan akşama kadar devam eden kanlı savaşlar sonucu Mutasarrıf Vekili İhsan Bey ve 13 arkadaşının öldürüldüğünü, Bolu evlerinin yağmalandığını ve Arif Bey’in yanında kalan birliklerle Bolu yöresinde en güvenilir yer olan Kıbrıscık istikametinde geriye çekilmek zorunda kaldığını görmekteyiz.

Kuvay-i Milliye Kumandanı Arif Bey 24 Mayıs 1920 tarihinde Kıbrıscık ve çevresinden topladığı birliklerle tekrar Bolu üzerine yürümüştür. Mudurnu üzerinden hareket eden Rafet ve Nazım Bey kumandasındaki güçlere yardım ederek Bolu’da isyanın bastırılmasını sağlamıştır.



Resim yazısı ekle

Bu tarihlerde isyancılardan kaçabilen ve çeşitli yörelerden gelen asker kaçaklarının oluşturduğu çeteler, Köroğlu dağlarında T.B.M.M. hükümeti için tehlike arzetmiştir. 25 Temmuz 1921 yılında Bolu maarif müdürü Sivaslı Zülküf Bey’in Bolu’dan ayrılarak Kıbrıscık üzerinden Ankara’ya giderken, Kıbrıscık yaylalarından çeteler tarafından feci şekilde öldürüldüğü bilinmektedir. Yöredeki tehlikeyi gören Mustafa Kemal Paşa, bu bölgeyi iyi tanıyan Kıbrıscık’lı Teğmen Ali Rıza Bey’i (Tekemen) sukuneti sağlamakla görevlendirmiştir. Ali Rıza Bey Kıbrıscık ve Seben çevresindeki başta Hakkı Çavuş çetesi olmak üzere bir çok çeteyi yok etmiştir. Seben’de görev yaptığı dönemde toplanan cephane erzak Kıbrıscık’lı kadınlar tarafından Eskişehir’e oradan da Kütahya’ya taşınmıştır. Bu çetelerin bölgeden temizlenmesinde adı geçen Ali Rıza TEKEMEN, Kıbrıscık Bölücekkaya Köyü doğumlu olup, ilçenin yetiştirdiği ender şahsiyetlerden birisidir. Bu gün Bolu’nun Hükümet konağı ve Askerlik Şubesi arasındaki caddeye ismi verilmiş bulunmaktadır.

Bu bilgiler ışığında Kıbrıscık halkının milli mücadeleye verdiği destekle Cumhuriyete bağlılığının 1920’li yıllara kadar uzandığı görülmektedir.

Kıbrıscık, bunlar dışında Kurtuluş Savaşı’na da aktif destek vermiştir. Beypazarı ve Ankara’dan yapılan sevklerle doğu cepsine olduğu kadar batı cephesine de pek çok asker göndermiştir.

Osmanlı Döneminde

A- OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİ ÖNCESİ KIBRISCIK

Kıbrıscık ilçesine ait ilk bulgular M.S .100. yıla kadar uzanmaktadır. W.M.Ramsey’e ve tarihçi Plinius’un yol haritasına göre, ilçe ilkçağda Siberis denen ırmağı (şimdiki adıyla Aladağ Çayı) oluşturan kollardan Uludere’ nin kenarında yer almaktadır. Siberis adının bir diğer söyleniş biçimi Kyberis’tir. Kuwa yada Suwa ön takısı (Hitit) dilinde “İyi, güzel, kutlu, kutsal” anlamına gelir. Siberis (Kyberis) kelime olarak “Kutsal gürsü” demektir. Buradan yola çıkarak Kıbrıscık adının da Kyberis’den geldiğini söylemek mümkündür.

İlçedeki eski yerleşim yerlerinde yapılan incelemelerde, Sarma denilen bölgede bulunan, şu anda Bolu müzesinde muhafaza edilen sikkelerin Roma dönemi İmparator Büyük Konstantin’e (M.S.307-337) ait olduğu belirlenmiştir. İlçe çevresinde Sarma’ya benzer yerleşim yerlerinin de olduğu tespit edilmiştir.

Uludere’nin Belen Köyü mevkiindeki dik yamaçta bulunan Kaleönü (Elliönü) mağaralarında kayaya oyulmuş üç nefli sıvalı, mezar bölmesi ihtiva eden küçük bir kaya şapeli, ayrıca kayaya oyulmak suretiyle yapılmış birinden diğerine geçilebilen 3-4 hücreden oluşan muhtemelen keşiş odaları ve yine kayayla oyulmak suretiyle yapılmış mezar odası yer almaktadır. Bu mağaralarla ilgili bu bulgular Bizans dönemine ait bir kaya manastırı olduğunu göstermektedir. Ayrıca, Belen Köyü Çukur Mahallesi’nde birisi sarnıçlı olmak üzere iki adet su havuzlu (yalaklı) çeşme yer almaktadır. Duvarları gayrı muntazam kesme taşlardan yapılmış olan çeşmelerde kullanılan kireç harcı ve çevredeki mezarların yapıları buranın Bizans devrine ait olduğunu belgelemektedir.

Yine Uludere’ye bakan dik yamaçta bulunan Alcının Kayası denilen mevkide ise, kayaya oyulmuş kaya sığınakları bulunmaktadır. Bu sığınakların Seben ilçesi Muslar mahallesi, Alpagut Köyü, Çeltikderesi kaya sığınaklarıyla büyük benzerlik gösterdiği anlaşılmıştır. Dik yamaçlara yapılmış olan bu sığınakların M.S.7. ve 9. yüzyıllar arası Orta ve Kuzey Anadolu’daki Arap-Bizans mücadelesi sırasında bu bölgede yerleşik Bizans halkı tarafından korunma amaçlı kullanılmış olması muhtemeldir.Bütün bu bilgiler ışığında, Kıbrıscık yöresinde Roma ve Bizans dönemlerinde çeşitli yerleşim bölgeleri olduğu kesin olarak bilinmektedir.

B- OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİNDE KIBRISCIK

Kesin bilgi olmamakla birlikte Kıbrıscık’ın Osmanlı Devleti’ne katılışının Bolu ile birlikte olduğu sanılmaktadır. Bu dönemde ilçeye yoğun bir Türkmen yerleşiminin olduğu da bir gerçektir. Osmanlı devleti döneminde İç Anadolu’da Konya, Afyon, Eskişehir, Haymana, Polatlı çevresinden Köroğlu Dağlarına uzanan Tümken göç hareketlerinin içinde bulunmuştur. Ankara Savaşında yer alan Karadoğan Bey Anadolu Birliğinin dağılması nedeniyle Timur istilasından korunmak için bu bölgeye gelerek yerleşir. Bundan dolayı ilçe merkezi Karadoğan adını alır.
16. yüzyıl ve sonrasındaki Osmanlı salname ve kayıtlarına göre ise, Bolu Sancağı’na bağlı bir kaza olarak yer alan ve adı da “Kıbrus” olarak geçen bu ilçe, eski bir yerleşim yeri olup, iki köy Kızık adıyla bir köy de Yuva (Yıva) adıyla, vergi nüfusları ise Kızık (74), Kızık (11), Yuva (18) vergi nüfusuna sahiptir. Bu bilgiler Kıbrıscık’ta Oğuz Türklerinin (Türkmenlerin) varlığının çok eskilere uzandığını göstermektedir. Bu gün bu Oğuz Boyları isimleri, coğrafi yer adları ve gelenekleri ile ilçe ve köylerinde yaşamaktadır. Üçüncü Selim Dönemi ortalarına doğru Kıbrıscık Bolu’ya bağlı bir nahiye durumundadır. Bu dönemde Bolu mütesellimi olan “Seyfoğlu” nun zulmü ve baskısı yüzünden bu haksızlığa dayanamayan Kıbrıscık halkı Bolu’ya inerek “Sayara sayara” sesleriyle ayaklanma başlatmıştır. Bunun sonucunda Seyfoğlu görevden alınmış yerine Hüsrev Paşa atanmıştır. (Zekai Konurapa, Bolu Tarihi ) 1811’de Bolu Mutasarrıflığına bağlı 19 voyvodalıktan biridir. Bu dönemde Kıbrıscığın Ayanlarca iyi yönetildiği anlaşılıyor.

Osmanlı 1800 yıllarda Osmanlı-Rus savaşları sonucunda Kırım’dan gelen bir grup Kırgızların ilçede yerleştiği yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır.

1869 yılına kadar Bolu Sancağı’ na bağlı bir nahiye durumunda olan Kıbrıscık,1285 (1869) Bolu Salnamesinde belirtilen 31 kazadan birisidir. Bu durumda Kıbrıscık’ın bu tarihte kaza olduğunu anlıyoruz.

1908 İkinci Meşrutiyetten sonra Bolu müstakil bir Mutasarrıflık haline geldi. İlk kez 1908 ‘de bolu’nun mutasarrıflık olması ile birlikte bucak teşkilatı kuruldu. 1334 (1918) Bolu Salnamesi’ne göre Kıbrıscık Bolu’ya bağlı bir bucak durumundadır. İlk Bucak Müdürü de Faik Şahap Bey’dir. 

C- CUMHURİYET DÖNEMİNDE KIBRISCIK

Kıbrıscık 1923’de Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte Bolu’ya bağlı bir bucak durumundadır. Bu yıllarda ki nüfusun 1312 hanede, 3716’sı kadın, 3441’i erkek olmak üzere toplam 7137 olduğu bilinmektedir. Halk geçimini Cumhuriyetten önce olduğu gibi hayvancılıkla sağlamaya devam etmiştir.
1930 yılına kadar ulaşım hayvanlarla patika yollardan sağlanmıştır. Bu tarihten sonra yol yapım çalışmaları başlamıştır.
İlçe 1946 yılına kadar Bolu’ya bağlı bir bucak durumunda iken, Seben’in ilçe olması ile buraya bağlanmıştır. 27 Haziran 1957’de, 7033 sayılı yasayla 1 merkez mahalle ve 22 köyden oluşan ve Bolu’ya bağlı bir ilçe olmuştur. Cumhuriyetten günümüze, ilçe yapısında pek çok değişiklikler görülmektedir..

Kaynak: Kıbrıscık Kaymakamlığı     www.kibriscik.gov.tr

Kıbrıscık

Bolu Kıbrıscık İlçesi, Kıbrısçık



Hiç yorum yok:

Kıbrıscık

Kıbrıscık ismi 1960'lı yılları anlatan Hatırla Sevgili adlı dizide de geçmiştir. Dizide Ahmet, aşık olduğu Yasemin'i unutmak için Kıbrıscık'a Kaymakam vekili olarak gitmiş ve uzun bir süre burada kalmıştır.